Yavru köpeklerde ishal ve kanlı ishal
Yavru köpek ishali ile uğraşmak tatsız olabilir, özellikle de köpeğinizin evdeki eğitimi için çalışıyorsanız. Sizin için zor olmasının yanı sıra, hiç kimse yavru köpeğini acı çekerken görmek istemez. Ayrıca köpek ishalinin ciddi bir şeyin bir işareti olduğunu ve ne zaman kolayca ele alınabileceğini fark etmek de zor olabilir.
Bu makale size yavru köpek ishali ve kanlı ishal hakkında bazı bilgiler, artı tedavi konusunda pratik tavsiyeler verir.
Yavru köpeğinizin ishaline ne sebep olur?
Yavrularda ishal için bir dizi farklı tetikleyici vardır. Bu tetikleyicilerin çoğunluğu ciddi değildir ve yavru köpeğinizin hastalığı kolayca bulunabilir.
Stres
Bir köpek yavrusu ilk kez yeni bir eve geldiğinde, muhtemelen stresli olur. Bunun nedeni tamamen yeni bir çevrede oldukları ve çevrelerindeki insanları tanımıyor olmalarıdır. Yavru köpeğinizin ilk birkaç günden sonra bu stres kaybolmalıdır.
Yeni diyet
İshali olan bir köpek yavrusu, ona verdiğiniz yeni diyete uyum sağlamaya zorlanıyor olabilir. Bir köpek yavrusunun ilk yıldan sonra yavru köpek mamasından yetişkin köpek mamasına geçmesi önemlidir, ancak diyetteki bu değişikliğin ishal olmasına neden olabileceğini unutmayın - bu tamamen normaldir. Birkaç gün içinde yavrunuzun midesi yeni yiyeceğe alışmalı ve ishal durmalıdır. Eğer durmazsa, muhtemelen yeni bir yiyecek denemek üzere veteriner hekiminizle konuşun.
Parazitler
Genç yavrular ishale neden olabilecek parazitleri kolayca yedinebilir. Parazitler genellikle kirli ortamlarda bulunabilir, bu nedenle eve götürmek için bir köpek yavrusu seçerken bunu göz önünde bulundurun. Parazitler anneden çocuğa da aktarılabilir, bu da bir köpek yavrusu satın almadan önce anneyi görmek önemlidir. Bir parazitin sorun olabileceğinden şüphelenirseniz, veteriner hekiminizi ziyaret edin.
Bunlar ishal için en yaygın nedenlerden sadece bazılarıdır. Viral enfeksiyonlar ve sudaki değişiklikler de dahil olmak üzere birçok olası sebep vardır.
İshalli bir köpek yavrusu ne zaman veteriner hekimi ziyaret etmelidir?
Eğer köpeğiniz ishal ise, ciddiyetini anlamadan veteriner hekimi ziyaret edip etmemek konusunda kararsız olabilirsiniz. Ancak, dikkat etmeniz gereken işaretler var.
Birincisi, dışkısında kan olup olmadığını kontrol etmektir. İshaldeki kan asla iyi bir işaret değildir ve ciddiye alınması gereken bir şeydir. Bunu görürseniz, en kısa zamanda yavru köpeğinizi veteriner hekime götürün.
Dışkısı siyah ve koyu kıvamlı mı? Eğer öyleyse, bu daha ciddi bir sorunun işareti olabilir, çünkü bağırsaklarda sindirilmiş kan olduğu anlamına gelir. Vücutlarında bir çeşit iç kanama olduğu anlamına gelebilir.
Dikkat edilmesi gereken diğer belirtiler iştahsızlık ve sık sık kusmadır.
Eğer yavru köpeğiniz yukarıdaki belirtilerin hiçbirini göstermemişse, ishal sık görülmedikçe veya iki veya üç günden uzun sürmediği sürece, veteriner hekimi görmeleri gerekmeyebilir.
Yavru köpeklerde ishal nasıl tedavi edilir
İlk ve belki de en etkili tedavi birkaç günlüğüne yumuşak beslenmektir. Haşlanmış beyaz pirinçten küçük porsiyonları besleyerek başlamalısınız. Bu iyi bir şekilde giderse, sonraki öğüne az miktarda haşlanmış tavuk ekleyebilirsiniz. Bu diyet midenin yerleşmesine yardımcı olmalı ve bir gün içinde yavruların dışkılarının normal kıvama döndüğünü görmelisiniz.
Yavru köpeğinizin durumu normale dönmezse veya kötüleşiyorsa, mümkün olan en kısa zamanda veteriner hekimi ziyaret etmelisiniz. Veteriner hekiminiz yavru köpeğinize yardımcı olabilecek farklı ilaçlar önerebilir.
Düzenli ishal yaşayan yavrular için özel olarak formüle edilmiş bir diyet yardımcı olabilir. Ayrıca toz veya sıvı probiyotikler verilerbilir.
Köpeğimizde karşılaştığımız ishali birkaç temel önlemle ortadan kaldırmak çoğu zaman mümkünken zaman zaman durum çok daha ciddidir ve köpeğimizdeki ishalin kanlı olması ve kusma ile birlikte gelişmesi, ciddi ve bir an evvel önlem alınması gereken durumları oluşturur.
Köpeklerde kanlı ishal
Köpek kanlı ishal hastalığı, yani Parvovirus infeksiyonu köpeklerde sık rastlanan, kolay yayılan ve salgınlara neden olan bir hastalıktır. Etken DNA ‘lı bir virustur. Özellikle yavru köpeklerin kalp kası ve bağırsak epitelleri gibi hızlı çoğalan hücrelerinde yerleşir. Parvovirus, dış ortamda normal koşullarda 1 yıldan fazla canlı kalabilir. Parvovirus ‘un kolay çoğalabilmesi, hızlı yayılması, dezenfektanlara dirençli yapısı ve genetik değişim geçirebilme özelliği ile tüm dünyada mücadelesi salgınlara neden olur.
köpeklerde kanlı ishal bulaşma, dışkı yolu ile olur. köpeklerde kanlı ishal direk temas ile bulaşmadan ziyade, kontamine materyaller ile bulaşma daha çok görülür. Ağız yoluyla vücuda giren etken, kanda hızlı bir çoğalma sürecinin ardından, çeşitli organ dokulara yayılarak çoğalma sürecine devam eder.
Köpeklerde kanlı ishal de klinik belirtiler distemper-gençlik hastalığında olduğu gibi alınan virusun miktarına, virulansina, çevre koşullarına, köpeğin bağışıklık sistemine göre değişir. Enteritis ve 8 aylıktan küçük yavrularda myokarditis, en sık görülen klinik belirtiler arasındadır. Parvovirus (köpeklerde kanlı ishal), 12 haftalıktan küçük yavrularda, şiddetli seyreder, klinik olarak bir semptom görülmeden ani ölümlere sebep olabilir.
Köpeklerde kanlı ishal de, kusma, şiddetli ve sulu ishal, dehidrasyon, halsizlik, iştahsızlık, gözlerin orbitaya çökmesi, ağızdan aralıklı salya akışı, koma hali, ani ölüm yaygın görülen semptomlar arasındadır. Parvovirus ile enfekte 8 aylıktan küçük yavrularda, etkenin kalp kasına yerleşmesi sebebiyle, akciğer ödemi, hırıltılı solunum, öksürük, kalp büyümesi gibi çeşitli kalp hastalığı bulguları görülebilir. Hatta bazı köpekler enterit semptomları göstermeden sadece myokardit bulgularına sahip olabilir.
Hastalığın ilk hematolojik semptomları etkenin vücuda girişinden 7-10 gün sonra, henüz klinik belirtiler başlamadan saptanabilir. Bu gibi durumlarda çeşitli önlemler alınarak hastalığın daha hafif atlatılması sağlanabilir.
Canine Parvovirus Tip-2 (CPV-2) Aşıları ile İlgili Genel Bilgiler:
Köpeklerin “Kanlı İshal Hastalığı”, “Canine Parvoviral Enteritis” hastalığına karşı koruyucu bir aşıdır.
CPV-2 virüsünün, CPV-2a, CPV-2b ve CPV-2c olmak üzere, bilinen 3 varyantı vardır. Ülkemiz dahil olmak üzere birçok ülkede bilinen en akut ve ölümcül vakalardan CPV-2c serotipi sorumludur. Son dönemlerde aşı ve bu yeni serotip ile ilgili yapılan araştırmalar CPV-2 veya CPV-2b serotipi içeren aşıların tüm alt serotiplere bağlı gelişen hastalıklara karşı koruyucu olduğunu göstermiştir.
Ülkemizde modifiye edilmiş canlı (MLV) aşı uygulamaları mevcuttur. Bu aşılar adjuvant madde (alüminyum vs içermez)
Bağışıklık ve İmmunite:
- Doğal enfeksiyon/hastalık sonrasında kazanılan bağışıklığın ömür boyu devam ettiği kabul edilir.
- Aşılama ile sağlanan bağışıklık, aşılama durumu ve bireysel immun sisteme bağlı değişmekle beraber, aşılama programında MLV aşıların kullanılması durumunda 9 seneden uzun, inaktif aşıların kullanılması durumunda ise 3 seneden uzun olarak kabul edilir.
- Kullanılan aşıya göre değişmekle beraber, maternal antikor varlığında aktif immunizasyon seviyesi değişkendir: Aşı yapıldığı dönemde yavru köpek anne sütü alıyorsa veya anneden geçen antikorlar tarafından korunuyorsa, aşılama ile uzun süreli bağışıklık seviyesine ulaşılamaz. Dolayısıyla aşılama hastalıklardan tam olarak koruyamaz.
- Yavrular 16 haftalık yaşa gelinceye kadar maternal antikorların varlığı nedeniyle anne sütünden ayrıldığı andan itibaren 16 haftalık yaşa gelinceye kadar 2-4 haftalık aralıklarla aşılanmalıdır.
- Aşı programında yavru köpeğin tekrar aşılarından birinin 16 hafta ve sonrasında yapılması ve ayrıca 26 ve 52 haftalık yaşlarda birer tekrar daha yapılması durumunda, en az 3 sene boyunca hastalıktan korunduğu kabul edilir. Bu şartlar altında yıllık tekrarlara gerek yoktur. Senelik tekrarlar yerine 3 yılda bir aşılama yapılması önerilir.
- Veteriner Hekim tarafından uygun görülen haller dışında, gebe hayvanlara aşı uygulaması yapılmamalıdır.
- MLV aşılar vahşi hayvanlarda ve onların melezlerinde kullanılmamalıdır.
- Yavrularda 4-6 haftalık yaştan önce aşı uygulaması yapılmamalıdır.
Parvoviral Hastalığa Bağlı Notlar:
- Bulaşmayı takiben 3-7 gün sonra hastalığın ilk belirtileri görülmeye başlar.
- Etken en az 2 hafta boyunca enfekte hayvanın dışkısıyla ortama saçılmaya devam eder.
- Hastalık belirtileri göstermeye başlayan bir köpeğin 4 haftadan daha uzun süre hasta kalamayacağı kabul edilir. Bunun anlamı şudur: Bir köpek hastalığa yakalandıktan 4 hafta sonra ya iyileşmiş ya da kaybedilmiştir. Bu süre sonunda tedaviye cevap vermesi halinde virüsten de tamamen temizlendiği kabul edilir.
- Virüs çevrede 1 yıldan fazla hayatta kalabilir. Dolayısıyla bu durum, 1 yıl önce hasta bir hayvanın dışkısı ile kontamine oluş bir bölgeye gelen aşılanmamış/yetersiz aşılanmış bir köpeğin hastalık kapabileceğini gösterir.
- Hastalık belirtileri gösteren bir köpekten gaita antijen tarama testine alınan pozitif yanıt, aşılama ne zaman yapılmış olursa olsun, aşı kaynaklı değil hastalık kaynaklı olduğu ve tedavi gerektirdiği kabul edilir.